- Büyük Ustaya Selam: Haldun Taner
- Karahanlı'dan Kılıç'a: Bu Bıçağı Bir Daha Çıkarma
- Atatürk'ten Elçiye: Bana Makosenlerimi Giydirmeyin
- Nazım Hikmet Şiiri: Karıma Mektup
- Kurtlar Vadisinde Gerçek Olaylar
- Hüsrev Ağanın Ölümü
- İsmet Paşa'nın 24 Saat Geleneği İzle
- Kalemlerle Verilen Mesajlar
- Deli Hikmet'in Tahmini
- Zekice Kurgulanmış Kamera Açıları
- Süleyman Çakır ve Mozart
- Polat Halit'in Ev Sahibi Rolünde
- Polat ve Gözleri
- Hekimoğlu Türküsü ve Hikayesi
- Ölen Babalar ve Anlamları
- Polat'tan Testere Necmi'ye: Haberi Size Ulaşır
- Memati'yi Gerçek Kardeşi Volkan Uygun Oynuyor
- Fanta Şişesinden Yangın Söndürme Tüpü
- Deve Tuncay ve Deve Tabanı Detayı
- Çok Güzel Hareketler Bunlar Şahin Irmak'ta Burada
- Kılıç ve Sürekli Siyah Giyinmesi
- Kılıç ve Ajda Pekkan Polemiği
- Bedir ve Ters Taktığı Saati
- Yönetmen Mustafa Şevki Doğan Direksiyonda
- Laz Ziya'nın Sigara İçmesi
- Aslan Amca'yı Efkar Bastı
- Canan'ın Elif'e Baktığı Falda Çıkanlar
- Dostum Olmaz Hasmım Yaşamaz
- Cerrahpaşalı Metin'in Kafasının Kesilmesi
- Sürmenespor'un 3. Lige Yükselmesi
Büyük Ustaya Selam: Haldun Taner
8. bölümde aslan amca Duran emminin mezarında iken birden alakasız bir şekilde kadrajı Haldun Taner yazılı Bir mezar taşının girdiğini ve aslan amcanın da ona dokunduğunu görüyoruz Bu tesadüfi bir sahne gibi görünse de aslında tamamen bir şapka çıkarma Yani saygı sahnesi Aslan Akbey karakterini oynayan Selçuk Yöntem yıllarca Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden olan Haldun Taner Usta’nın oyunlarını oynayıp sergileyip yönettiği için bu sahnenin bu şekilde çekilmesini isteyerek büyük ustasına da bir selam gönderiyor.

Karahanlı’dan Kılıç’a: Bu Bıçağı Bir Daha Çıkarma
67. bölümde Polat Kılıç’ın elindeki bıçağı hızlı bir hamleyle kapıp Karahanlı’ya fırlatıyor bunun üzerine Karahanlı’nın kılıç’a bir daha bu bıçağı çıkarma diyerek kızıyor bir daha bu bıçağı çıkarma aradan onlarca bölüm geçiyor ve kılıç yine bu bıçağı çıkardığı sırada Nizamettin tarafından öldürülüyor. Dizi öylesine zekice ve incelikte yazılmış ki bunun gibi detaylar unutulmadan onlarca bölüm sonrasında tekrar izleyicinin önüne çıkarılıyor.

Atatürk’ten Elçiye: Bana Makosenlerimi Giydirmeyin
57. bölümde Doğu eşrefoğlu’nun sakince konuştuktan sonra aldığı cevapla hiddetlenerek ‘bana makosenlerimi giydirdiniz’ diyerek bağırışına şahit oluyoruz aslında burada tarihi bir olaya selam çakılıyor. Atatürk İtalyan büyükelçisini ağırlar takım elbisesi üzerinde nazik bir şekilde elçiyi karşılar fakat elçi konuşmasında Türk halkına kötü sözler söylemeye ve Roma İmparatorluğunu Tekrar kurup Antalya’ya kadar uzanıp alacaklarını söyler.
Atatürk elçinin cümlesini yarıda kesip kahvesini içmesini ve hemen geleceğini söyleyerek odadan ayrılır 10 dakika sonra üzerinde askeri üniformasını giyerek gelir ve yerine oturup bana makosenlerimi giydirdiniz Buyurun şimdi sizi dinliyorum der. Makosen askeri üniforma altına giyilen bağcıksız pratik bir ayakkabı türüdür. dizide de Doğu Bey bu cümlesiyle karşısındakine artık olayın ciddileştiği mesajını veriyor.

Nazım Hikmet Şiiri: Karıma Mektup
Dizinin 1. bölümünün 37 dakikasında Aslan amcanın Ali Candan’ı görev için ikna etmeye çalıştığını görüyoruz Ali Elif bu ölüme katlanamaz acısından ölür der. Aslan Akbey ise 20. yüzyılda ölümün acısı en fazla 1 yıl sürerdi 21 yüzyıldayız. bu sözler Nazım Hikmet’in Karıma Mektup şiirine bir göndermedir.
Şiir; yaşarsın karıcığım yaşarsın,
Kara birduman gibi dağılır hatıram rüzgarda yaşarsın,
Kalbimin kızıl saçlı bacısı en fazla 1 yıl sürer 20 asırlarda ölüm acısı şeklindedir.

Kurtlar Vadisinde Gerçek Olaylar
Dizinin 36. bölümüne geldiğimizde ise Polat ve Elif’in karşılıklı şarap içtiğini görürüz. Elif sevdiği adamı kaybettiğinin birinci yıl dönümü olurken Polat’ladır. Bu da Aslan amcanın dediği gibi 21. yüzyılda olduğumuzda bir gönderme içeriyor. Haliyle gerçekten ilmek ilmek işlenmiş ince bir ayrıntı dizide bahsi geçen yakalanan gemilerin isimleri narkotiğin geçmişteki gerçek operasyonlarından esinlenerek senaryoya ekleniyor. Gerçekte 1993 yılında yakalanan ‘Lucky S’ isimli geminin adı dizide ‘Şanslı S’, 1992 yılında da gerçekten batırılan ‘Kısmetim-1’ adlı geminin dizideki ismi ise ‘Nasibim-1’ olarak kullanılıyor. Dizi gerçek olaylara o kadar çok değiniyor ki o dönemde Milli İstihbarat Teşkilatı dizi hakkında televizyonda bir açıklama yayınlamak zorunda bile kalıyor.

Hüsrev Ağanın Ölümü
59. bölümün 1 saat 7. dakikasında Laz Ziya’nın Polat’a Hüsrev Ağa için: ‘Ağa belli Polat, ağa önünü görür ancak arkasını görmezse ölür.’ dediğini duyuyoruz ve sadece 7 dakika sonra Hüsrev Ağa’nın Karahanlı ile görüşürken arkasından Kılıç tarafından bir kılıçla öldürülmesine şahit oluyoruz. Sadece bu bile dizideki diyalogların nedenini incelenerek düşünülüp yazıldığını bize gösteriyor.

İsmet Paşa’nın 24 Saat Geleneği İzle
Karahanlı’nın 48. bölümün 52. dakikasında ‘İsmet Paşa önemli kararlarda vermeden önce 24 saat düşünürmüş’ dediğini duyuyoruz. Aynı bölümde sadece 6 dakika sonra Polat’ın da Elif’e bana 24 saat verir misin dediğini duyuyoruz. Az önceki Laz Ziya Hüsrev Ağa örneğinde de söylediğim gibi bu diyaloglar tesadüf olmayan ince ince işlenmiş zekice detaylar. Dizideki ölüm fermanları kalem kırımı hareketiyle gerçekleşiyor. Fakat bu olay bile öyle alelade bir şekilde değildi. Üzerine düşünülerek ince ince çalışılmış.

Kalemlerle Verilen Mesajlar
43. bölümde Baron’u önce Çakır’ın kalemini kırarken görüyoruz. Kalem, kalemlikteki diğer kalemlerin yanında öylece duran kolayca kırılabilen bir yerde, unutsanız üzülmeyeceğiniz cinsten sıradan bir tahta kalem. Bu tam olarak Çakır’ı betimliyor. 52. bölümde ise Baron’u Testere’nin kalemini kırarken görüyoruz. Fakat burada bir fark var.
Çünkü Baron kalemi bu sefer kalemlikten değil, ceketinin iç cebinden alıyor. Üstelik kalem Çakır’ınkine nazaran daha parlak ve gösterişli. Necmi konseyden biri olduğu için bu detay ile Baron’un kendi içinden birinin ölüm fermanı verdiği betimleniyor. 55. bölümde ise sıra Polat’ın kalemini kırmaya geliyor. Polat’ın kalemi kapağında Baron’un olduğu bir derginin arasında duruyor ve arasında durduğu için dergide bir pürüz yaratıyor.
Polat’ın kalemi Çakır ve Necmi’nin kalemine göre daha şık ve daha sağlam duruyor. Fakat Aslan Akbey’in ölüm haberiyle Polat’ın o şık kalemi Baron’un elinden düşüyor. Düşen kalemi de Polat alıp Karahanlı’ya geri veriyor ve Baron’un kalemi artık derginin üzerine koyduğunu görüyoruz. Bu sahnedeki bu detaylar Baron’un içinden yani kendinden olan birinin yani oğlunun Baron’un da üstüne çıkacağını açıkça bize gösteriyor. Yani Aslan Akbey yine Polat’ı koruyor ve Polat Aslan amcanın desteğiyle kendini yükseltmiş oluyor. Sadece şu kalem detayları bile alkışlanmaya değer.

Deli Hikmet’in Tahmini
Deli Hikmet Elif ve Canan Aslan amca ve Karahanlı’ya ait eski bir fotoğraf buluyor. Karahanlı’yı çıkaramadıkları için bu kişinin kim olacağını tartışıyorlar. Elif gerekirse istihbaratçılara soracağım bu kişiyi deyince Hikmet Karahanlı için ‘İstihbaratçı istihbaratçıya mı sorulur Elif, portakal tüccarı mı zannediyorsun sen bu adamı?’ diye Elif’e kızıyor. Fakat dizinin akışından öğreniyoruz ki aslında Karahanlı gerçekten de Kıbrıs’ta portakal tüccarı sahte kimliğiyle adada silah tanıtan bir görevliydi.

Zekice Kurgulanmış Kamera Açıları
Dizideki karakterlerin arasında sağlam bir hiyerarşi var. Bunu da en iyi gösteren şey de zekice kurgulanmış kamera açıları oluyor. Dizide kamera Karahanlı’yı en aşağıdan, diğer konsey üyelerini ise eşit yüksekliklerde çekiyor. Hangi karakteri aşağıdan izlersek o karakter bize daha güçlü kudretli görünüyor. Bu dünyada da kullanılan çok profesyonel bir teknik. Öldürüldüğü sahnede Baron’u en yukarıdan en çaresiz en güçsüz haliyle izlediğimizi hatırlayın.

Süleyman Çakır ve Mozart
44. bölümün 34. dakikasında Çakır’ın ameliyatını yapan cerrahın alakasız bir şekilde ‘Benim CD’yi çal’ dediğini duyuyoruz. Cerrahın istediği parça aslında Süleyman Çakır karakterinin özeti niteliğinde. Çünkü bu eser Mozart’ın ağıt anlamına gelen Requiem adlı eseri. Mozart bu eserini tamamlayamadan ölüyor ve eser sonradan öğrencileri ve arkadaşları tarafından bitiriliyor. Bu ayrıntıda Çakır’ın işlerini bitiremeden öleceğini ve yarım kalanın Polat tarafından tamamlanacağını bize gösteriyor. Diğer tüm detayları geçtim bu detay akıl ve emeğin yanında bir de iyi bir kültür isteyen bir detay. Kimlerin aklına geldiyse alkışlamak gerek.

Polat Halit’in Ev Sahibi Rolünde
Halit’in evine giren Polat Halit’e havlu uzatıyor Halit’ten önce oturup Halit’e yer gösteriyor ve sigara veriyor. İşte tüm bu hareketler ev sahibi benim anlamına geliyor. Diyaloglar gibi beden dili de bu dizide çok profesyonelce kullanılıyor.

Polat ve Gözleri
45. bölümde Polat ‘Hiç gözümü kırpmadım onu vururken’ diyen Halit’i sadece dakikalar sonra öldürürken gözünü bir kez bile kırpmıyor.

Hekimoğlu Türküsü ve Hikayesi
Babaların öldürüldüğü gecede 45. bölümünün 28. dakikasında Polat Abdülhey’den müzik açmasını istiyor. Birden Hekimoğlu çalmaya başlıyor ve Türkiye’de Çakır yani Oktay Kaynarca’nın sesinden duyuyoruz. Ayrıca Hekimoğlu türküsü kalleşçe vurulan bir efe’yi konu aldığı için Çakır’ın içinde bulunduğu durumu da özetliyor.

Ölen Babalar ve Anlamları
Polat’ın babalardan intikam aldığı gece ölen 7 kişi Hristiyanlıktaki 7 günahı temsil ediyor. Kürt Bedo meyve yerken ölüyor bu oburluğu temsil ediyor. Fethi ise kafasında sütyenle ölüyor. O da şehveti temsil ediyor. Demir görkemli küvette keyif çatarken ölüyor. Kendisi tembelliği temsil ediyor, Üstün kısa açgözlülük, Faris Sarıyayla kıskançlık, Halit kibir, Çakır ise öfkeyi temsil ediyor.

Polat’tan Testere Necmi’ye: Haberi Size Ulaşır
44. bölümde Testere’ye ‘Bir şey yaptığımızda muhakkak bilginiz olur, haberi size ulaşır’ diyen Polat, 45. bölümde Testere’ye gidip tüm ölümleri bizzat tek tek kendi Haber veriyor. Dizi sonraki bölümlerde yaşanacak olayların ipuçlarını her zaman önceki bölümlerdeki diyalogların içine gizliyor. Bence bu müthiş.

Memati’yi Gerçek Kardeşi Volkan Uygun Oynuyor
44. bölümün 48. dakikasında Memati’nin Çakır ile olan anılarını düşündüğü sırada bir flashback ile geçmişten bazı görüntüler görüyoruz. O sahnede Memati’nin gençliğini gerçek kardeşi olan Volkan Uygun’un ta kendisi oynuyor.

Fanta Şişesinden Yangın Söndürme Tüpü
Eğer dikkatli bakarsanız 60. bölümde Pala’nın suratına vurulan yangın tüpünün aslında kırmızı hep boyanmış iki buçukluk bir Fanta şişesi olduğunu anlayabilirsiniz.

Deve Tuncay ve Deve Tabanı Detayı
Lakabı Deve olan Tuncay’ın ofisinde tek çiçek görüyoruz, o da deve tabanı. Bu gülümseten detayı kim düşündüyse bence bir tebriği hak ediyor.

Çok Güzel Hareketler Bunlar Şahin Irmak’ta Burada
Polat’ın 48. bölümde sahilde konuştuğu genç adam çok güzel hareketler bunlardan da bildiğimiz Şahin Irmak’ın ta kendisi

Kılıç ve Sürekli Siyah Giyinmesi
Dizinin en ağır ve tehlikeli karakterlerinden olan Kılıç’ın kravat rengi değişse de kendisini dizi boyunca hep siyah gömlekle görüyoruz. Onlarca bölüm bir kişiye aynı renk giydirmek gerçekten hem bütçe hem emek hem de iyi. Bir akıl işi.

Kılıç ve Ajda Pekkan Polemiği
Diziyi televizyonda yayınladığı sırada ünlü şarkıcı Ajda Pekkan’ın dizideki Kılıç karakterini beğenmeyerek Atilla Olgaç için kötü oyuncu demesi magazinde konuşuluyordu. Bunun üzerine şu sahnede de Kılıç “Neden estetik olmuyorsun?” plastik cerrahinin gelişimini Ajda Pekkan takip ediyor. “Yarın açıp sorayım bakalım tavsiye edebileceği bir doktor var mı?” diyerek tetikleriyle ünlü Pekkan’a bir göndermede bulunuyor.

Bedir ve Ters Taktığı Saati
Bedir karakterinin saatini bileğinin iç tarafına takmasının nedeni dağlarda yansıma yakıp yerini. Belli etmesin diye edindiği bir alışkanlıktan dolayı bence çok ince ve zekice düşünülmüş bu ayrıntıda gerçekten alkışlanası.

Yönetmen Mustafa Şevki Doğan Direksiyonda
45. bölümün 14. dakikasındaki Taksi Şoförü 21’den 55’e kadar olan bölümlerin yönetmeni Mustafa Şevki Doğan’ın ta kendisi.

Laz Ziya’nın Sigara İçmesi
Her ne kadar akıllarda sürekli sigara içen biri gibi kalmış olsa da Laz Ziya tüm dizide sadece Çakır’ın öldüğü bölümde sigara içiyor.

Aslan Amca’yı Efkar Bastı
45. bölüme kadar hep elinde fincanla kahve içtiğini gördüğümüz Aslan Amcayı da Polat’ın babaları temizlediği gece viski içerken görüyoruz.

Canan’ın Elif’e Baktığı Falda Çıkanlar
Canan Elif’e falda ‘Bir erkek koca bir dağın tepesinde ellerini cebine sokmuş düşünüyor’ diyor. 2 bölüm sonra ise Polat’ı gerçekten de koca bir dağın üzerinde elinde sigara ile düşünürken görüyoruz.

Dostum Olmaz Hasmım Yaşamaz
Dostum olmaz, hasmın yaşamaz” diyen Laz Ziya’nın cenazesinde ne dostu ne düşmanını sadece ailesini görüyoruz.

Cerrahpaşalı Metin’in Kafasının Kesilmesi
bölümde Memati’nin davet için Cerrahpaşalı kardeşlere gittiğini görüyoruz. Memati ile laf ve büyüklük dalaşına giren kardeşlerden Metin, Memati’nin arkasından ‘Abi cevabı peşin peşin gönderseydik, kesip yollasaydık kafasını’ diyor. Aynı bölümün sonunda kesilen kafa bu cümleyi kuran kişinin oluyor. Yine dediğim gibi dizi olacakların haberini bize replikler ile açık ve ince bir şekilde veriyor.

Sürmenespor’un 3. Lige Yükselmesi
Son detayımızı gülümseten bir sahnede vermek istedim. 3. bölümde Karahanlı Laz Ziya’nın neden suratı sık diye soruyor. Hüsrev Ağa’da Sürmene Spor’un küme düşeceği kesin, ondandır diyor. Bunun üzerine Baron’da ‘Üzme canını Ziya kardeş, yaparız bir şeyler’ deyip gülümsüyor ve gerçekten de ertesi yıl Sürmenespor 3. lige yükseliyor.
En beğendiğim ilk üç karakteri de sonra bıraktım. Benim favorilerim Karahanlı, Aslan Akbey ve Doğu karakteri. Fakat hadi bir tane daha söyle derseniz, bu da muhtemelen Nizamettin olurdu. Tüm oyunculuklar çok iyi. Fakat bence bu 4 karakter, soğukkanlılıkları ve akılcı tavırlarıyla benim için başlı başına birer efsane diyebilirim.

Hayat, kötü filmler izlemek için çok kısa.. Ben de bu değerli ömrünüzde, saatlerce vasat yapımları izleyerek zaman kaybetmeyin diye sizlere izleyip, beğendiğim film ve dizileri elimden geldiğince, dilim döndüğünce tavsiye ediyor ve inceliyorum.
Ayrıca kaanintavsiyesi.com'da da Modunuza Göre Film seçebilir, kendi profilinizi oluşturup, beğendiğiniz tavsiyelerden bir arşiv yaratabilir ve sizden tavsiye isteyen arkadaşlarınıza direkt profilinizi gönderebilirsiniz.
Kaanintavsiyesi.comKaynak / Source


Bir yanıt yazın